Koronavirüs sebebiyle #evindekal çağrısına uyan bireylerin; karantina sürecinde 12.günü geride kaldı. Evde kalmanın sıkıcı olduğunu biliyoruz. Fakat hem kendi sağlığınız hem de başka insanların sağlığı (yaşlıların hayatı) için evde kalmanız gerekiyor. Evde kaldığınız süre içerisinde “size mutlaka bir şeyler katacak filmler” listemizde yer alan filmleri izleyerek; sıkılmaktan kurtulmanın yanı sıra; hayatınızda yeni kapılar açma şansı elde edebilirsiniz. İşte o filmler…
1- Esaretin Bedeli (IMDb: 9,3/10)
Esaretin Bedeli, isimleri Andy ve Red olan 2 kişinin, hapishanede kurdukları dünyanın hikayesiyle ilgili bilgi veren muhteşem bir film. Genç ve oldukça başarılı bir banker olan Andy; karısını öldürme suçundan dolayı yargılanmaktadır. Cezası ise müebbettir. Yani ömür boyu parmaklıklar ardında kalacaktır.
Kaldığı Shawsank Hapishanesi oldukça kötü bir ortam olup; hemen hemen her gün başta tecavüz olmak üzere; işkence, dayak, gasp ve birçok durum meydana gelmektedir. Andy; gördüklerine rağmen oldukça iyimser davranır. Bu tutumu, diğer mahkumları ilk başta şaşırtsa da sonradan etkiler ve örnek olur. Andy, oldukça umutlu cümleleri ve görüşleriyle hapishanede dahi özgürlük yaşanabileceğini düşünür ve çevresindeki herkesi buna inandırır. Andy, bunun için mücadele verirken yanına katılacak dostu ise Red’dir. 7 Dalda Oscar adayı olan Esaretin Bedeli, iMDB oranı en yüksek filmlerden birisi.
2- 12 Kızgın Adam (IMDb: 8,9/10)
12 Kızgın adam filminde; genç bir adam öz babasını öldürdüğü iddiasıyla yargılanmaktadır. Yargılamayı 12 jüri gerçekleştirir ve bu 12 jüri üyesi; bir odada tartışma amacıyla bir araya gelirler. 12 jüriden 11’inin kararı çocuğun suçlu olduğu yönündedir. Ama aralarından biri, yani 8.jüri olan Henry Fonda; suçsuz olduğunu belirtir.
Diğer 11 jüri, Fonda’nın bu kararını değiştirmesi için çabalasalar da; bu çabalar sonuçsuz kalacaktır. Çünkü boş yere kesinlikle masum olan bir çocuğun idam cezasına çarptırılmasını istememektedir. Sadece bir odanın içerisinde geçen 12 Kızgın adam filmi; yine sadece konuşmalar üzerine yapılmıştır. Bu denli bir temayla klasikler arasına giren tek film olma özelliği taşımaktadır. Sinema tarihinde yeri oldukça büyüktür.
3- 2001: Uzay Macerası (IMDb: 8,3/10)
Bir Stanley Kubrick filmi olan 2001: Uzay Macerası, kesinlikle birkaç cümleyle anlatılabilecek bir film değil. İzleyen herkesi derinden etkileyen bu film; tarihin gelmiş geçmiş en önemli yönetmenlerinden olan Kubrick’in baş yapıtıdır. İnsanlığın ilk ortaya çıktığı anlardan başlayıp; yapay zeka devrinin yaşanmaya başladığı güne kadar çok büyük bir zaman aralığını kapsayan bu film; insanlığa dair onlarca soru sordurma noktasında büyük bir yapıt olarak kendini göstermektedir. 2 saat 29 dakika olan bu film; 500 saatte çekilmiştir. Buda süre olarak 20 tam gün etmektedir. Filmle ilgili diğer detayları; ilk fragman, ardından da tüm filmi izleyerek edinebilirsiniz.
4- Piyanist (IMDb: 8,5/10)
İkinci Dünya Savaşı esnasında yaşanan büyük felaketi ve dramı konu alan Piyanist filmi; Naziler tarafından tamamıyla işgal edilen Polonya’da yaşamanın ne kadar imkansız bir hale getirildiğinin düşünüldüğünde dahi insanları üzdüğü bir dönem içerisinde; bir şekilde esir kampına gitmekten kurtulan bir ünlü piyanistin Varşova’nın ıssız sokaklarında nasıl hayata tutunduğunu, bu yolda verdiği mücadeleyi göstermektedir.
Sefalet içerisinde bir hayat yaşayan ünlü piyanist, diğer halkla beraber hem kıtlığa hem de aşağılanmalara maruz kalıp; gurursuz ilan edilerek dalga geçilse de kahramanca mücadele edecek ve bu mücadelesinde asla pes etmeyecektir. Gün geldiğinde oradan kaçmak için tek bir şans önüne çıkacak ve bu şansı değerlendirerek başkentin harabelerinde yaşamaya devam edecek, hiç beklemediği anda birden bire gelen bir yardım sayesinde de tüm umuduna tekrardan kavuşacaktır.
5- Kelebek (IMDb: 8,0/10)
Daha önce küçük bir suç sonucunda ceza alan Henri Charriere’ın lakabı olan “Kelebek” filme ismini vermektedir. Haksız yere cinayet suçundan dolayı yargılanan Kelebek, masum olduğunu hiçbir şekilde kanıtlayamamıştır. Fransa’nın oldukça kötü olan, hatta adı duyulduğunda dahi insanları ürküten Şeytan Adası’ndaki yüksek güvenlikli bir hapishaneye gönderilmiştir.
Söz konusu hapishanenin bu denli ürkütücü olmasının sebebi ise; mahkumlara uygulanan insanlık dışı işkencelerdir. Hapishaneye doğru götürüldüğü esnada tanıştığı Louis Dega isimli farklı bir mahkumla filmin başrolü olan Kelebeğin arasında zamanla, hiçbir menfaat olmayan sadece sadakat olan bir dostluk yaşanacaktır. Kelebek lakaplı adamın aslında gerçek hayat hikayesi olan bu film, Papillon isimli kitaptan alınmıştır.
